Twitch'te müzik içerikleri üreten Jyoty için, kitle oluşturmak önce hayran olmakla başlıyor
8 Temmuz 2022 | Yazan: Matt Miller, Kıdemli Metin Yazarı
Jyoty Singh, Amsterdam'da büyüyen bir genç olarak önce trene ardından feribota binerek (çünkü yaşı uçak bileti almaya yetmiyordu) Londra'ya gidiyor, kulüplerde müzik eşliğinde sabah saat 6'ya kadar dans ettikten sonra sabah eve dönüyordu. Jyoty'nin ailesi onun geleneksel bir kariyer yolunda ilerlemesini istiyordu. O günleri, "Hintli ailem her zaman doktor ya da avukat olmamı isterdi." diye hatırlıyor. Okulda başarılı olmasına rağmen onun için her şey müzikti. "Ergenlik yıllarım boyunca müzik sevgisi giderek büyüdü."
Ancak müzik onun için bir tutku olsa da, kariyeri hâline gelebileceğini hiç düşünmemişti. Londra'da üniversiteye gitti ve yirmili yaşları boyunca pazarlama ve siyaset alanında bir dizi işte çalıştı. Ancak geceleri Londra'nın en hareketli kulüplerinin bazılarında kapıda bilet kesiyordu ve zamanla ortamın gediklilerinden oldu. Bağlantıları sayesinde en sonunda Londra'nın popüler şehir radyosu Rinse FM'de program sunmaya başladı ve burada yeni müzikler keşfeden ve küratörlük yapan bir isim olarak tanındı. Kısa zaman içinde Londra'da ve dünyanın dört bir yanındaki efsanevi kulüplerde ve festivallerde müzik yapmaya başladı. 2020 yılının Mart ayında Covid-19 salgını nedeniyle dünya kapandığında Jyoty, Twitch'te binlerce takipçiden oluşan kitlesine müzik yayını yapmaya başladı.
Cannes Lions festivalinde, Jyoty ile müzik yoluyla kendi topluluğunu nasıl kurduğunu ve çalışmalarında samimi olmanın önemi hakkında konuştuk.
Haziran ayında Cannes Lions 2022 festivalinde Amazon Port'daki performansının öncesinde, Jyoty ile kendi müzik topluluğunu nasıl oluşturduğunu ve kitlelerle bağlantı kurarken orijinal ve samimi olmanın neden önemli olduğunu konuşmak üzere bir araya geldik.
Bana öyle geliyor ki, müzikte bu kadar etkili bir ses olmanıza yardımcı olan şey, sadece bu topluluğun aktif bir üyesi olmak ve aynı zamanda izleyicilerin zevkinize duyduğu güveni inşa etmekti.
Evet, bence bu doğru ve mesela Twitch bu yüzden bu kadar önemli oldu. Turnelere dönmüş olsam bile hâlâ içerik yayını yapmaya devam ediyorum. Çünkü içerik yayınları, radyonun bana sağladıklarıyla tamamen aynı şeyleri sağlıyor. Malezya veya New York'taki insanlar beni şahsen tanımıyordu ancak beni biliyorlardı çünkü her hafta radyo dalgaları sayesinde beni dinliyorlardı. İşte güçlü bağlantılarımı bu şekilde elde ettim. Beni gerçekten tanıyormuş gibi hisseden ve benim de gerçekten onları tanıyormuş gibi hissettiğim tamamen yabancı insanlarla bu çevrim içi ilişkiyi kurarak. Kariyerimi Birleşik Krallık'ın dışında beklenmedik bir anda başarıya ulaştıran şey bu oldu.
Zevkinizi nasıl geliştirdiniz? Neyi sevdiğinizi nasıl anlıyorsunuz ve nereden buluyorsunuz?
90'larda doğmuş biri olarak her zaman söylerim; bizler bir yandan Blink 182, diğer yandan Christina Milian dinlemenin normal karşılandığı tuhaf ve melez bir dönemde büyüdük. Amsterdamlıyım, bu yüzden büyüdüğüm yıllarda hip-hop partisine gitmek, dans müziği dinlemek, R&B'a aşina olmak veya deep house dinlemek normaldi. Bazı Fas şarkılarını baştan sona söyleyebilirim ama Fas dilini kesinlikle bilmiyorum. Bunca yıl sonra, müzik yaptığımda duyacağınız şey bu oluyor, yani ben büyürken dilediğim her şey. Yine de, her gün, gün boyu yeni müzikler arıyorum. Twitch'te insanların bana müziklerini gönderdiği Jyoty radyosu yapıyorum. Pazartesi veya Salı yayınında gelen kutusunun üzerinden geçiyorum ve oradaki sohbet, neyin ilginç ve heyecan verici olup olmadığını gösteriyor. İlginç ve heyecan verici şeyler radyoda çalınıyor ve olmayanlar da yapıcı eleştiriler alıyor.
Yani bu benzersiz müzik zevkini ve tarzını gerçekten kendiniz geliştirdiniz. Kitlelerinizle bağlantı kurarken bu orijinalliğe ve samimiyete sahip olmanın neden önemli olduğunu söyleyebilir misiniz?
Karantina sırasında neyin iyi performans anlamına geldiği hakkında çok düşündüm. Müziği, zamanlama ve hız üzerine kurmak gibi tipik yaklaşımlar vardır. İnsanın tüylerini diken diken edebilen bu ilkel duygudur. Bu, ritimler arasında olan bir şey. Sonra şimdiye kadar bulunduğum en iyi setleri ve neden o kadar büyük olduklarını düşündüm. Sonra bir şey fark ettim; sık sık mikrofonu alıp insanlara bir şeyler söylemek isterdim. Ama gerçekten iyi performans gösteren bir kişi, bu mesajı konuşmadan da iletebilir. Yani her konserde üzerinde çalıştığım şey, sadece müziğin konuşmasına izin vererek mesajımı iletmek. Kitlenizle bağlantı kurma anlamında işe yarayan şey budur. İnsanın kendisini diğerlerine kıyasla öne çıkaran şeyin ne olduğunu anlamak için gerçekten daha derine inmesi gerektiğini düşünüyorum.
Twitch'te bir kitle oluşturmak sizin için farklı mıydı?
Çok ilginç, tüm Twitch ailem, Instagram'da konuştuğum insanlar değildi, radyo programımı bilen insanlar değildi. Hepsi yepyeni insanlardı. Sanırım hepsi beni baskınlarla keşfetti. Tanımadığınız ama hep beraber aynı müziği sevdiğinizi bildiğiniz bu insanlar, bir yayının bitince hadi şu kişinin yayınına gidelim derler. Twitch kitlemi böyle oluşturdum. Beni şahsen hiç görmemişlerdi, radyo programımı bilmiyorlardı. Bir gün yayına çıktım ve beni izlemeye devam ettiler. Açıkçası, içerik yayınında daha akıcı hâle geldiğimde sosyal medyada yayınlamaya başlayacaktım ancak çekirdek izleyici Twitch'ten geldi.
Twitch'te kitle oluşturmak isteyen diğer sanatçılara tavsiyeniz nedir?
Yavaş ve istikrarlı olan kazanır derim. Twitch'te kitlesini büyütmek isteyen sanatçılar için sadakat, sayıdan çok daha önemli. Twitch'te kitlenizi büyütmenin en iyi yolu, ilgi çekici bir insan olmanın haricinde, katılım göstermektir. Diğer insanların yayınlarını izleyin, aktif olun. Kendiniz, başka birinin hayranı hiç olmadıysanız, hayranları gerçekten nasıl anlayabilirsiniz? Yaptığım her şeyde bu şekilde yaşıyorum.
Geçmişte pazarlama alanında markalarla çalıştınız. Öte yandan müzikte de kendi markanızı oluşturdunuz. Bu açıdan, Cannes'da kitlelerle daha iyi bağlantı kurmak veya daha samimi olmak isteyen insanlara tavsiyeniz ne olur?
Tüm bu yıllar boyunca markalarla ve dünyanın en büyük müşterileriyle çalıştıktan sonra şunu gördüm: müşteri bir şeyi anlamıyorsa o şey hiçbir işe yaramaz. Dünyadaki tüm paraya sahip olabilirsiniz ama tepedeki kişi gerçekten umursamazsa hepsi uçar gider. Çevrim içi demokrasi çağında yaşıyoruz. Geleneksel altyapı üzerinden asla büyüyemeyen biri artık kendi yolunu çizebilir. Bence markaların artık kontrolün kendilerinde olmadığını gerçekten anlamaya ihtiyacı var. Tüketicileri memnun etmelisin. Tüketiciler olarak ayakkabınızı satın alacağız veya filminizi izleyeceğiz. Ama bize karşı dürüst ol ve bizi önemsediğini göster. Başarının anahtarı, ister kişisel bir marka ister büyük bir tüketici markası olun, insanlara sizinle ilişki kurabileceklerini hissedebilecekleri şeffaflığı sunmaktır.
Hindistan'da ve başka yerlerde atölye çalışmalarında eğitim verdiğinizi de biliyorum. Güney Asyalı kadınlar için fırsatlar yaratmak üzere başarınızı nasıl kullandığınızı anlatır mısınız?
Öğrenmeye hevesli insanların etrafında gerçekten çok fazla enerji ve arzu görüyorum. Bir insanın anladığını görmek gerçekten ödüllendirici. Burada Güney Asyalı kızlar için altı haftalık bir kurs yaptığımı hatırlıyorum. Kursta Priya adında bir kız vardı. Şimdi büyük bir isme dönüştü. Şu anda eğitmenlik yapıyor ve her festival programında yer alıyor. Her zaman kendini gösteriyordu. Her hafta gelip bir sürü soru sorardı ve üçüncü hafta itibarıyla "İşte o insan" diye düşündüm. O insan olduğunu gösterdi de. Birini ne kadar mutlu ettiğini görüyorsun ve bu mutluluğu başkalarına aktaran insanlardan oluşan küçük bir ekosistem oluşuyor.